Şizoid Kişilik Organizasyonu
Erken yetişkinlikte kendini göstermeye başlayan, geri çekilme, içe dönüklük, sosyal ilişkilerden kopma, duygulanımda ve duygu ifadesinde yaşanan kısıtlama şeklinde ortaya çıkan örgütlenmedir. Aile ilişkileri de dahil olmak üzere yakın ilişki kurmak istemez bundan zevk almazlar, genellikle yalnız başına yapılacak aktiviteleri seçerler ve sosyalleşmekten uzak dururlar, insanlarla tanışma ve yakınlaşmada isteksizdirler, başkalarının düşünce ve yorumlarına karşı ilgisiz görünürler, genellikle sosyal ilişki gerektirmeyecek işlerde çalışmayı seçerler.
Şizoid kişilik örgütlenmesine sahip bireylerin önceliği kendilerini güvene almaktır. Bağlanmaktan korkarlar çünkü bir başkasına bağlanmak ele geçirilme ve o kişinin hakimiyetine girme kaygısı uyandırmaktadır. Bu bireyler için en güvenli ilişki kendi iç fantezi dünyalarında yaşadıkları ilişkilerdir. Böylece sadece kendi kontrollerinde olan, dışardaki kişilerin etki ve beklenmedik değişiklik yaratabileceği olası bir tahakküm alanından kendilerini korumuş olurlar.
Şizoid bireyler için ilişki kurmanın tek yolu karşıdakinin tüm beklentilerini eksiksiz olarak öngörüp yerine getirmek aksi takdirde olası bir tartışmada hiç bir uzlaşı olmaksızın çok şiddetli bir tutum ya da öfkeye maruz kalıp ilişkiyi kaybedeceklerini düşünürler. Bu ilişkiler daha çok bir görev adamı yaklaşımı içerisinde gerçekleşeceğinden, içten bir duygusal varoluşu deneyimleyemez ve duygularını gösteremezler.
Her türlü belirsizlik şizoid bireyler için kontrolü kaybedip negatif duygulara temas etme riski uyandırmaktadır. O nedenle mümkün olduğunca kontrollü ve belirli alanlarda yaşar, kısıtlı ilişkiler kurarlar. Dış dünyaya karşı sürekli bir gözlemci gibi olup her şeye karşı hazırlıklı olmaya çalışırlar. O nedenle de uyaranlara karşı aşırı hassaslardır. Duyguları kendi içlerinde o denli yoğun hissederler ki çoğunlukla da ani duygulanımlarda ya paralize olur ya da disosiye olurlar. Akademik ve kariyer planı açısından son derece başarılı kişilerdir. Bir şeyin yapılmasından emin olmak isterseniz bu görevi şizoid bireye vermeniz yeterlidir. Her koşulda verilen görevi, yapılması gerekenleri en iyi şekilde yerine getireceklerdir.
Şizoid bireyler için esas mesele güvendir. Dünya ve insanlar asla güvenilir değildir; o nedenle her şeyin en kötü ihtimalini düşünerek ona hazırlıklı olmaya çalışırlar (bir danışanım araba ile dışarı çıkarsa asla park yeri bulamayacağından kaygılanıyordu). Yanlış bir şey yapmamak için de genel geçer referans listelerine ihtiyaç duyar, mümkün olduğunda insiyatif almak ve bireysel karar almaktan çekinirler (özellikle başkalarını etkileyecek durumlarda). O nedenle sürekli bir varoluş ikilemi ve pişmanlık duyguları arasında sıkışıp kalırlar. Bu kişilere eğer bir yaşama kılavuzu hazırlanıp verilse ve sadece bu kurallara uyarak yaşayacakları söylense çok huzurlu olarak yaşayabilirler.
Bu kişilerin geçmişine baktığımızda sosyal etkileşimi bilmeyen, depresif ve/veya agresif ebeveynler ile akraba, komşu, arkadaşlık gibi sosyal ilişkilerden mahrum kalmışlardır. Çocuklukta ihmal veya istirmara uğramış ve travmaya maruz kalmış olabilirler.
Kaybolmuşluk, boşluk hissi, yoğun içsel konuşmalar, kaygı, negatife odaklanma şizoid kişilik örgütlenmesine sahip bireylerde sıkça rastlanan durumlardır. Buna rağmen şizoid bireyler her ne kadar ilişkilerden ürkse ve güvenli bulmasa da hep yakın ve güvenli bir ilişkinin hayalini kurmaktadırlar. O nedenle terapide oldukça etkili çalışıp içinde saklanıp kayboldukları buzdan kaleden çıkıp duygusal doyum yaşayabilecekleri bir hayata kavuşabilmektedirler.
Merkezimizde alanında uzman psikolog, klinik psikolog, psikoterapist, aile danışmanı, çift ve aile terapisti ve cinsel terapistler görev almaktadır. Kadromuzda bulunan uzman psikologlar, Ataşehir ve Nişantaşı merkezlerimizde çalışma programlarına göre saat 08:00 – 21:00 arasında hizmet vermektedir. Ofisimiz randevu sistemi ile çalıştığından dolayı mutlaka telefonla arayıp randevu almanızı öneririz.