Korkular, Kaygılar ve Kendini Ortaya Koyma
İlişkiye korku ve kaygıları taşıyınca Sullivan der ki; iletişimin % 90ı iletmemek üstüne tasarlanmıştır. Bunun sebebi de hem mesajı ileten, hem de alan tarafından yaşanan kaygılardır ve bu da iletişimi bozar. Sadece konuşmak iletişim değildir. Etkin olarak bağlantı kurabilmenin en büyük düşmanı kaygılardır.
Kaygı ve korkular bizi uyumlu mu uyumsuz mu yapar?
Yaşamın zorluklarıyla başa çıkmak için gerekli olan kaygının düzeylerinde bir problem vardır. Burada kaygı ve korku düzeyleri oransızdır.
Kaygı; gelecekle uygun biçimde başa çıkma düşüncesinin korkusudur. Bir nesneye bağlanmamıştır. Soyuttur.
Korku; kaygının bir nesneye bağlanmasıdır.
Değer algılarımızın kaygışara yakın bir ilişkisi vardır. Kendini değerli bulan insanlar zayıflatıcı kaygılardan uzak dururlar.
Sizsice ilerleyen kaygıları nasıl tarif edebiliriz?
– Elde edememekten korkmak veya elde etmekten korkmak olabilir.
– Başarı ve başarısızlık korkusu
– Değişim korkusu
ASSERTIVENESS (ATILGANLIK) (KENDİNİ ORTAYA KOYMAK)
Kendini ortaya koyan kişi ,kendi haklarını ve sorumluluklarını bilen biri bunları ortaya koyar ve başkalarının da haklı olduğunu bilip bunları da göz önünde tutan kişidir.
Kendini savunma ihtiyacı benliğin savunulması açısından çok önemli. Kendi ihtiyaçlarına saygı duyan ve karşı tarafa da saygı duydurtan bir ilişkide güvenli davranış assertivenes ise, kendini savunurken güvensiz davranış ne anlama geliyor?
Öfkeli davranış (Kendini savunma davranışı)
Kendini savunma benliğin korunması açısından çok yararlıdır. Kendini savunurken güvensiz davranış edilgen, pasif, güç karşısında yağcılık yapan, pasifagresif; evet deyip yapmayan… Bunlar nonassertive güvensiz davranış kalıpları. Hırçın öfkeli, güvensiz davranma kalıpları yani saldırgan davranış.
Tek başına saygı edilgen yapar, tek başına cesaret saldırgan yapar, kendini ifade etme davranışı, saygı ve cesaret içerir.
Assertivenes’in en doğru tanımı ifade etme davranışı, saygı ve cesaret içerir. Cesaretsiz saygı insanı pasifize eder. Güven demiyor, saygı diyoruz. Psikopatlarda da müthiş bir güven vardır.
Öfkeli bir davranış assertive sayılmıyor. Assortive olabilmesi için esnek düşünme, tolerans eşiğinin normal sınırlarda olması gerekir.
TOLERANS
Öfke eşiğinin normal sınırlarda olması gerekir. Kontrolden çıkmak insanı kötü durumda bırakır. İnsanlar öfkelenebilir ancak eğer sorunlarını hep bu şeklide çözüyorsa uygun değil.
Taviz vermeden , gereksiz endişelere kapılmaksızın kendini savunan kişi assortive kişidir. Uygun şekilde söylediğiniz için kimseyi kırmazsınız. Ben mesajlarıyla konuşmak insan ilişkilerinde eşitlik ilişkisi kurmaktır.
Assortive’liğin 3 şekli vardır:
1: Non assortive; pasif davranış
2: Asortive davranış
3: Öfkeli davranış. Öfkeli assortive
Assortivenes’da kalıp yargılar yoktur. Olduğu gibi görebilme, gerçekleri tahminde assortive bilişsel ve davranış becerileri var.
Hayır demek, sınır koymak. Apatik duyarsızlık.
Başkalarını da savunmacı olması yönünde cesaretlendirme. Asortive kişiler kolay kolay manipüle edilemezler. Açık olup yüzleşebilirler.
Agresif eleştiri ile nasıl başa çıkılabilir?
Uygun ses, uygun vücut dili.
Başkasının öfkesini yatıştırmak onunla aynı fikirde olmak değildir, bir strateji olarak yapılır.
Hem assertive olup hem de karşıdaki kişinin ezen eleştirilerine karşılık verilmesi nasıl olur?
Assertive kişi karşısındaki kişinin ezen eleştirilerine izin vermez. Yoksa eleştiri alabilir. Asst. Kişi yansıtma stratejisi ile cevap verebilir. Bana kızgınsın çünkü ev işlerinde bana düşen görevi yapmıyorum. Bu bir yansıtma stratejisidir. Yoksa onunla aynı fikirde olmak onu onaylamak değildir. Karşısındaki kişiye anlaşılmış olduğu mesajını verir.
Fikrimizi söylememiz gereken zamanda söylemek de assrt. bir iletişim şeklidir. Assrt davranışı aynı zamanda kişisel geşlişimin bir parçası olarak da görebiliriz. Atılganlık, güvenli davranış da diyebiliriz. Bu bir parça özsaygıyla da ilişkili bir durum. Saldırganlık göstemeden ya da pasif davranmadan şeffaf dürüst bir iletişimdir. İlişkide güvenli, açık, net, karşı tarafı da rencide etmeyen ifade ediş şeklidir.
Hep anlayışı biz gösterebiliriz ancak önce anlama ama sonrasında anlaşılma ihtiyacı da vardır. Kişinin kendisini karşı tarafa net anlatabilmesi için karşı tarafı da savunmada bırakmaksızın ifade etmek kişinin kendi haklarının tam bilincinde olması gerekir.
Haklarımızı nasıl elde edebiliriz?
Kendimize ve karşımıza olan saygıyı kaybetmeden hakları muhafaza edebiliriz. Bu bağlamda evet ya da hayır diyebiliriz ve bu etkili iletişimin önemli bir yerinde durur. Umursamama da değil. Karşı taraf bizden hesap sorabilir; haklarımızı korurken hatalarımızı da kabul edebiliriz ve bunu da konuşabiliriz.
Ya pasif agresif olursunuz ya da assertive; bir ucu saldırganlığa da gidebilir.
Duyguları açıklıkla ifade etmek, istenmeyen bir davranışın ortadan kaldırılmasını istemek, ilişkilerde önemlidir.
Güvensiz bir davranışı nasıl anlarız?
Kişinin kendi haklarını ve sorumluluklarını üstlenmeden yaptığı davranış şeklidir. Güvenli insanlar rahatlıkla karşı tarafa duygularını doğrudan bunu hissediyorum şeklinde açıklayabilir. Assertive ile konuşmayı derinlemesine açmak mümkün.
Bir davranışı saldırgan bir davranış olarak değerlendiriyorsak öfkeden bahsediyoruz demektir. Öfkenin en uç noktası cinayettir. Assrtvive (güvenli davranış) esnek olmak, toleranslı olmak assertiveness ile mümkündür. Hoşgörü karşı tarafın bizden farklı olan davranışını anlayabilmektir.
Problem çözme şeklimiz nasılsa kişiliğimizi de o şekilde şekillendirmiş oluruz. Gerkesiz endişelere kapılmadan, taviz vermeden kendi duygularımızdan rahatsızlık duymadan ifade etme şeklidir.
Assertive anne babaların kişilik gelişiminde çok önemli bir etki yarattıkları görülmüştür. Kaygılı olmayan kişilik oluşuyor.
GÜÇ GÖSTERİSİ
1: Kibar seviyeden başlayarak uyar
2: Sözel bir uyarı şekline dönüştür
3: Şiddeti giderek artan bir seviye oluştur.
Assrt kişi şiddetini kontrol altında tutabilir ve öfkesine hakim olabilir. Bazen seçme şansımız olmayabilir. İşi isterken de hayır diyebilmeliyiz. Birden bire oluşan bir durumda bir dakika diyebilmeliyiz. Bazen durumu derhal kontrol altına almak gerekebilir. Bazen eşit ilişkilerde fikir ayrılıkları olabilir. Güvenli kişi bu hakkı peşinen verir. Assrt olmayan kişi hep haklı olmak ister. Oysa aynı fikirde olmamaya eşit olarak hakkı vardır.
Uzlaşma kültürü içinde assrtv olmak gerekir. Bir ilişkiye son vermek de assrtv gerektirir. Baştan sona tozbempe yürütmek demek değildir. Assrtv kişi duygularını rahat ve huzurlu bir biçimde ifade etme şansı bulur. Ben bunu istiyorum, benim hislerim bu, bunu yapmak istemiyorum.
Hayır demek başkasına davranış limiti koymak demektir. Bu sınırları belirtirken değerlerimizden kültürümüzden faydalanırız. Amacı ve hedefi belli olan sınırlardan bahsediyoruz. Bazen farkında olmadan reaktif davranabiliriz. Bu otomatik tepkilerimiz (assrt olsak da), hassas bir noktamıza dokunulduğunda bu tip tepkiler normaldir. Ancak bunu her zaman yapmıyorsak. Otorite veya bedensel güçle karşı karşıya olabiliriz. Bu güç olaylarıyla başa çıkabilmek önemlidir. Asla hayır diyemediğimi kişi veya kişiler var ise bunu fark edip manipüle olmamaya çalışmak gerekir. Kendi fikirlerinin doğru olduğuna kanaat getirdikten sonra sağlam durabilmektir. Ben bunu yanlış buluyorum diyebilmeli…
Merkezimizde alanında uzman psikolog, klinik psikolog, psikoterapist, aile danışmanı, çift ve aile terapisti ve cinsel terapistler görev almaktadır. Kadromuzda bulunan uzman psikologlar, Ataşehir ve Nişantaşı merkezlerimizde çalışma programlarına göre saat 08:00 – 21:00 arasında hizmet vermektedir. Ofisimiz randevu sistemi ile çalıştığından dolayı mutlaka telefonla arayıp randevu almanızı öneririz.
Ataşehir Ofisimiz
ADRES: Brandium Rezidans A Kapısı R2 Blok D:102 K:10 Küçükbakkalköy – Ataşehir – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com
Nişantaşı Ofisimiz
ADRES: Valikonağı cad. Şakayık sok. no:42 Ihlamur palas apt. Teşvikiye – Nişantaşı – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com