Kıskançlık
Geçenlerde bir arkadaşım ‘’Kıskançlık bir duygu mudur yoksa düşünce mi?’’ diye sordu ve sonra bunun üzerinde konuşmaya başladık. Bunun bir duygu değil de düşünce olduğuna dair görüşleri vardı. Ben kıskançlığı düşüncelerin oluşturduğu bir duygu olarak tanımlıyorum. Çünkü önce zihnimizde gerçekliğine inandığımız bazı olaylar oluşturuyor sonrasında bu olayların bizde uyandırdığı hisleri ‘’kıskançlık’’ olarak tanımlıyoruz. Aynı kavram ruh bilimleri sözlüğünde ‘’Başka bir kişinin bize göre bir üstünlük gösterdiği ya da sevilen birisinin başkası ile ilgilendiği kanısına varılınca takınılan tutum ve duyulan duygu’’ olarak tanımlanır. Kıskaçlığın en sık görülen türlerinden biri romantik kıskançlıktır ve bu yazıda onu ele alacağız. Romantik kıskançlık; partnerlerin ilişki içinde birbirlerine yönelik hissettiği duygudur, yaşanan fiziksel, duygusal kaygılar sebebiyle çiftin ilişkisi üzerine düşünmesine ve ilişkiyi yeniden değerlendirmesine yol açar. Kıskançlığın hastalık boyutuna geldiği noktalara sıkça rastlanmaktadır, burada yetersizlik, güvensizlik, sahip olma ve daha fazlasını isteme gibi durumlar yıkıcı sonuçlara yol açabilir. Bu duygular kişilerin sağlıklı iletişim kurmasını engeller ve kişilerin birbirleriyle olan paylaşımlarını azaltır çünkü parterler konuşulan her şeyi şüphecilikle değerlendirme ve yanlış yorumlama eğilimindedirler. Kıskançlık türlerinden bazılarını şöyle açıklayabiliriz:
Bilişsel Kıskançlık: İlişkideki partnerin bir başkasıyla olduğuna dair bir görüntüyü zihinde şemalaştırma ve bunun yol açtığı kaygı, şüphe ve öfkeyle kendini hissettiren durumdur.
Provakatif Kıskançlık: Çiftlerin birbirleri dışındaki herhangi biriyle kurulan iletişim ve ilişkiye verdikleri olumsuz duygusal reaksiyonlardır.
Önleyici Kıskançlık: Bireylerin ihaneti önlemeye yönelik olarak hissettikleri kıskançlıktır. Üçüncü bir kişiye yönelik herhangi bir ilgi kabul edilemez olarak görülür ve duygular aşırı tepkilerle ifade edilir. Çevredeki tüm karşı cinsler ilişki için bir tehdit olarak görülür, parterin özel eşyalarının şüphecilik sebebiyle sık sık kontrol edilmesi söz konusudur
Siz de bu duyguyu kontrolsüzce yaşadığınızı hissediyorsanız öncelikle kıskançlığınızın kaynağının ne olduğunu bulmaya ve onu hangi durumlarda daha çok hissettiğinizi keşfetmeye çalışmalısınız. Sonrasında ise hislerinizi ve düşüncelerinizi partnerinizle paylaşmalı ve bu konularda onun da ne hissettiğini ve düşündüğünü öğrenmelisiniz. Böylece konuşulmadan kalan büyük meseleleriniz yerine önleyebileceğiniz ve telafi edebileceğiniz durumlarınız olacaktır.
İlişkilerde konuşarak halledebilecek pek çok durum hiç konuşulmadığı ve partnerler tarafından yanlış yorumlandığı için büyük sorunlara yol açıyor. Kıskançlık da diğer konular gibi aranızda bir duvar olmadan hissettiklerinizi partnerinizle paylaşın ve iletişimin gücünü kullanın…
Merkezimizde alanında uzman psikolog, klinik psikolog, psikoterapist, aile danışmanı, çift ve aile terapisti ve cinsel terapistler görev almaktadır. Kadromuzda bulunan uzman psikologlar, Ataşehir ve Nişantaşı merkezlerimizde çalışma programlarına göre saat 08:00 – 21:00 arasında hizmet vermektedir. Ofisimiz randevu sistemi ile çalıştığından dolayı mutlaka telefonla arayıp randevu almanızı öneririz.
Ataşehir Ofisimiz
ADRES: Brandium Rezidans A Kapısı R2 Blok D:102 K:10 Küçükbakkalköy – Ataşehir – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com
Nişantaşı Ofisimiz
ADRES: Valikonağı cad. Şakayık sok. no:42 Ihlamur palas apt. Teşvikiye – Nişantaşı – İstanbul
TELEFON: 0 532 716 60 33 / 0216 504 46 09 / 0542 504 22 42
E-POSTA: bilgi@eslikpsikoloji.com